Arabalarla dolu bir caddeyi değil, yağmur bulutlarını görmeyi seçti. Gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı. Az sonra arkasından esen rüzgarı hissetmeye başladı. Gözlerini açtığında yağmur damlaları, zamanın akmadığı bir fotoğraf karesi gibi, önünde hareketsiz duruyorlardı. Damlalara dokunmaca oyunu oynamaya başladı. İşaret parmağıyla birer birer dokundu, havada asılı baloncukları patlatır gibi. Çocuklar gibi neşeliydi.
|
YazarÜniversite sonrası işsizlik döneminde kozasından çıkmaya çalışan bir bilgisayar mühendisi larvası olan yazar, oyun geliştirme, görsel tasarım ve müzikle ilgilenmektedir. Arşiv
Ağustos 2020
Kategoriler
Tümü
|